Türkiye'de Yapay Zekâ Ekosisteminin Son 5 Yıldaki Gelişimi
Girişimcilik

Türkiye'de Yapay Zekâ Ekosisteminin Son 5 Yıldaki Gelişimi

Son dönemlerde en çok konuşulan konulardan birisi yapay zekâ. Bilgisayarların ortaya çıktığı 1950’li yıllardan itibaren bu konu hakkında yazılıp çizilmekte. Kitaplar ve filmler ile insanlar bu bilim dalı hakkında çeşitli gelecek tahminlerinde bulunmaya çalışıyor. Yapay zekânın bilinmezliği ve onun sınırlarının belirsiz oluşu belki de insanların merakını cezbediyor. H20 olarak bu yazımızda yapay zekâ konusuna göz atacağız. Keyifli okumalar dileriz.

Bilgisayarın babası olarak anılan Alan Turing, 1950’li yıllarda yapay zekânın ilk ürünlerini vermiştir. Alan Turing bu bilim alanını “insanlar gibi davranan sistemler” olarak tanımlamaktadır. Bu terimi ilk ortaya atan Alan McCarthy’ye göre ise, zeki makinalar oluşturmanın bilimidir. Bu alandaki çalışmalar, bilgisayarları insan zekâsının problem çözme ve karar verme kapasitesine yaklaştırmaya çalışır. Bu alandaki gelişmeler, oldukça hızlı bir şekilde gerçekleşmektedir.

Ülkemizde Yapay Zekâ Ekosisteminin Gelişimi

yapayzeka4

Türkiye’de Yapay zekâ alanına dair ilk çalışma Ordinaryüs Profesör Cahit Arf öncülüğünde gerçekleşti. 1959 yılında Erzurum Atatürk Üniversitesi bünyesinde gerçekleştirilen “Makineler Düşünebilir mi ve Nasıl Düşünebilir?” konulu sunum ile bu konu, Türkiye’nin gündemine girdi. 60’lı yıllarda bu kavramla karşılaşmış olsak da 2000’li yıllara kadar bu konuda bir ilerleme kaydedilemedi.  Ancak, son 5 yılda hem kamu hem de özel sektör bu konuya ayrı ilgi göstermekte. 11. Kalkınma Planı ile 2021 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı doğrultusunda, Dijital Dönüşüm Ofisi Türkiye’de ilk defa Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi belirledi. Bu rapora göre, 2025 yılı hedeflerinden bazıları şu şekilde sıralanabilir; yapay zekâyla ilgili uzmanlar yetiştirmek, girişimciliği desteklemek ve istihdamı artırmak. Bununla birlikte raporda, 2025 yılına kadar yapay zekânın GSYH’ye katkısını %5’e yükseltmekte yer almaktadır. Bunun yanında, istihdamı 50 bine çıkartmak ve yapay zekâyla ilgili mezun sayısını artırmak hedefler arasında.

Türkiye Yapay Zekâ İnisiyatifi 2022 Çalıştay Raporu, son 5 yılda Türkiye’nin bu alandaki gelişimini göstermektedir. 2017 yılında kurulduğunda ülkemizde 24 yapay zekâ girişimi mevcutken 5 sene sonra 2022 yılı ilk çeyreğinde bu sayı yaklaşık 10 kat artarak 248’e ulaşmıştır. Bu kadar hızlı bir büyüme elbette Türkiye’nin bu alanındaki beklentilerini yükseltmektedir. Bu alanın kamu için de özel sektör için de ilgi çekici olduğu aşikârdır.

Yapay Zekâ Odaklı Girişimlerimiz

yapayzekablog

Yapay zekâ girişimleri, AR/VR, makine öğrenmesi, derin öğrenme ve pekiştirmeli öğrenme gibi kategorilere ayrılmaktadır. Bunun yanında, nesnelerin interneti, biyometrik, siber savunma ve otonom gibi kategoriler de bulunmaktadır. Ülkemizde başarılı olmuş yapay zekâ girişimleri şunlardır:

Kickstarter'da en çok fon alan 2. girişim olan Monument, fotoğraf ve videoları organize etme ve bunlara istenildiğinde rahatça erişebilme hizmet sunar. Yapay zekânın görüntü işleme özelliğinden faydalanan girişim, görsel dosyalarını tarih, yer, kamera, kişi ve sahne kategorilerine göre düzenlemektedir. AgriMetre Analytics, yapay zekânın en parlak görüldüğü alanlardan olan tarımda yapay zekâ kullanımının örneklerinden biridir. Veri analitiği ve optimizasyon teknolojisini kullanarak Türkiye’nin en büyük tarımsal veri tabanı olma amacıyla yola çıkmıştır. Bunun yanında, kullanıcılarına sundukları özel raporlar ve fiyat alarm sistemleri ile tarımsal üretimi geliştirmeyi hedeflemektedirler.

MetisBot, özellikle e-ticaret altyapılarında kullanılan yapay zekâ destekli bir Chatbot. Doğal dil işleme ve makina öğrenmesinden faydalanılan girişimde, Chatbot’ların monoton cevaplarından daha fazlası vadediliyor. Sürekli öğrenen ve ziyaretçilere farklı sonuçlar sunabilen Chatbot sayesinde işletmelerin operasyonel maliyetlerinin azaltılması hedeflenmektedir.

Son 5 Yılda Yapay Zekâ Girişimleri nasıl büyüdü?

yapayzekablog5

Dünya Fikri Mülkiyetler Örgütü tarafından 2019 yılında yayınlanan raporda bu alanla ilgili 340,000 buluş başvurusu ve 1,6 milyon bilimsel yayın yapıldığı açıklanmıştır. Görüldüğü üzere bu alanındaki gelişmeler katlanarak artmaktadır.  Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Raporu’na göre ise küresel yapay zekâ harcamalarının 50 milyar doları ve pazar büyüklüğünün 5 yılda 2 katını aşması bekleniyor. Yapılan birçok araştırma yapay zekânın 2030 yılına kadar küresel ekonomiye 13-15,5 trilyon dolar katkı yapması ve %13-14 arası büyüme sağlayacağını öngörüyor.  Yapılan çalışmalar bu alana dair pozitif gelecek çizmekle beraber, yapılacak girişimlerin karlılığını da ortaya koymaktadır. Türkiye’de yapay  zekâ girişimlerinin son 5 yılda 10 kat artması elbette bu alanda yapılan yatırımlar ve bu alana dair bilgi birikimin artması neticesinde gerçekleşiyor.

Türkiye’de girişimlerin akademi ve özel sektör işbirlikleri ile gelişimlerini destekleyen birçok kuruluş bulunmaktadır. Bunun yanında, ortak projeler geliştirilmesini, yatırımcı ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlayan kuruluşlar ile girişim ekosistemi canlanmaktadır. Bununla birlikte, ABD, Rusya ve Çin’in devlet başkanları da yapay zekâya ayrı bir önem atfediyor. Yapay zekâya sahip olanın Dünyaya hakim olacağı algısı gittikçe güçlenmekte. Uluslararası Finans Kurumu(IFC) 2018 verilerine göre Çin devlet desteği ve Alibaba gibi küresel dev firmaların katkısı ile bu alandaki yatırımları kapsamında 2018’in ilk yarısında 31.7 milyar dolar harcanmıştır. Çin’in bu konudaki ciddiyetini bu rakamın küresel yapay zekâ yatırımları toplamının %75’ini oluşturmasından anlayabiliriz. PWC’nin (2018) raporuna göre ise yapay zekâ teknolojisine en fazla yatırımda bulunan iki ülke olan ABD ve Çin’in bu alanın yaratacağı ekonomik değerden toplamda 10,7 trilyon dolar kazanç sağlayacağı beklenmekte.

H2O olarak bu yazımızda ülkemizde gerçekleşen yapay zekâ girişimleri konusunu tüm detaylarıyla ele aldık. Daha fazla bilgi için web sitemizi ziyaret ederek, bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Bu da ilginizi çekebilir: http://h2oinvestment.com/h2o-invest-girisimlere-can-suyu-olmaya-geldi/